Blog Arşivleri

Diyarbakır Bize Kırmızı Çizgi Çekti @ haberler news

Başbakan Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da partisinin il kongresine katıldı. Bir yıl aradan sonra Diyarbakır’a yeniden giden Başbakan Erdoğan önemli mesajlar verdi. Konuşmasında BDP’ye ve CHP’ye yüklenen Başbakan Erdoğan, son dönemdeki kürtaj tartışmalarına da değindi.

Ak Parti Diyarbakır İl Başkanlığı 4. Olağan Kongresi ile 256 proje ve 39 tesisin açılışına katılmak üzere Diyarbakır’da bulunan Erdoğan şunları söyledi:

İşte Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar;

Ak Parti Diyarbakır İl Kongresi’nin başta Diyarbakır olmak üzere ülkemize, milletimize, demokrasimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu muhteşem kongre sebebiyle Diyarbakır teşkilatımıza gerek il başkanımıza, yöneticilerimize, kadın ve gençlik kollarımıza şahsım ve teşkilatım adına teşekkür ediyorum.

Diyarbakırlı başta bakanımız olmak üzere milletvekillerimize Diyarbakır teşkilatımıza yürekten teşekkür ediyorum. Kurulduğu andan itibaren Diyarbakır il teşkilatımız çatısı altında çalışmış, emek vermiş tüm kardeşlerime şahsım, teşkilatım adına şükranlarımı sunuyorum.

“DİYARBAKIR BİZE KIRMIZI ÇİZGİ ÇEKTİ”

AK Parti’nin kuruluş aşamasında ülkemizin dört bir yanına çıktığımda en güçlü en anlamlı mesajları aldığımız şehirlerin başında Diyarbakır geliyordu. Ak Parti’nin fikriyatının oluşumunda, parti programının şekillenmesinde Diyarbakır’ın ve Diyarbakırlı kardeşlerimin çok önemli etkisi ve katkısı vardır. Diyarbakır bizim önümüze kırmızı çizgiler koydu, etnik milliyetçilik yapmayacaksın, dinsel ve bölgesel milliyetçilik yapmayacaksın dedi. Diyarbakır bizim önümüze bir ve beraber olma idealini koydu.

“DİYARBAKIR BİZE GÜÇ VE GÜVEN VERDİ”

Kimseye zulüm etmeyeceksin, her zaman kardeşleri ve bütünleşmeyi savunacaksın dedi. Diyarbakır bizim önümüze ileri demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, adaleti, kalkınmayı koydu. Onun için Adalet ve Kalkınma Partisi olduk. İstikrarı koydu, güveni koydu. Hem ülkeyi hem bölgeyi geliştereceksin dedi. Diyarbakır’ın mert, dürüst, fedakar insanlarından aldığımız güvenle yola koyulduk.

“DUALARLA GİRİŞİMLERİ AKAMETE UĞRATTIK”

Hiçbir zaman Diyarbakır’ın halkının fikirlerini aklımızdan çıkarmadık. İlk günden itibaren bize kucak açan Diyarbakır bizi hiç yalnız bırakmadı, hiç mahçup etmedi. Biz de Diyarbakır’a mahçup olmamak için gecemizi gündüzümüzü ortaya koyduk. Millet iradesine kast eden odaklar Ak Parti’yi de hedef aldılar. Siyasetin zorluklarını, sıkıntılarını risklerini bilerek hepsini göze alarak bu yola çıktık, dava şuuruyla büyük bir mücadele ortaya koyduk.

Karanlık odaklar, terör örgütleri, mafya, darbeciler sadece Ak Parti’yi değil, milletin iradesini, Türkiye’nin birliğini kardeşliğini hedef aldılar. Ak Parti’ye karşı hasmane tutuma girenler ellerinden geleni ardına koymadılar.

“İL BAŞKANLIĞIMIZDA SES BOMBALARI PATLATTILAR”

Benim Kürt kökenli kardeşlerime karşı olmadık zulümler yaptılar yapıyorlar. Diyarbakır teşkilatımız gerçekten de kurulduğu günden itibaren çok zor şartlar altında çalıştı. 4 gün önce il başkanlığımızın önünde ses bombaları patlattılar. Teşkilatımızın üyeleri kaçırıldı, Kulp ilçe başkanımız olan Veysel Çelik kardeşimiz Muş’tan dönüşü sırasında terör örgütü tarafından kaçırıldı.

“HER BİRİNİZİ TEBRİK EDİYORUM”

İşte bu salondaki cesur teşkilat bu saldırıların hiçbirine bugüne kadar boyun eğmedi, bundan sonra da eğmeyecek. Bu teşkilat tehditlerin hiçbirine boyun eğmeyecek, sevgi dilini konuşmaya devam edecek. Sizler Diyarbakır sevdasıyla hizmet, aşkıyla, muhabbetle, heyecanla coşkuyla çalışmaya devam ettiniz. Sizler Diyarbakır’ı büyütmek için Türkiye’yi büyütmek için kahramanca mücadele verdiniz. İşte onun için her birinizi tek tek tebrik ediyorum. Allah yolunuzu her daim açık etsin, Allah yar ve yardımcınız olsun diyorum.

“TERÖR ÖRGÜTÜ ENGEL OLAMAYACAK!”

Ak Parti’ye daha kurulmadan Diyarbakır bize kucağını açmıştır. Bu kardeşliği hiç kimse bozamayacaktır. Buna ne terör örgütü ne kanlı eylemleri ne de onun siyasi uzantıların tehdit ve hakaretleri engel olabilir. Benim Diyarbakır’a başbakan olarak 12. ziyaretim. Diyarbakır benim başbakan olarak en fazla ziyaret ettiğim şehirlerden biri. Çünkü biz Diyarbakır’a aşığız, sevdalıyız. Biz Diyarbakır’ın efendisi değil hizmetkarıyız. Ne zaman Diyarbakır’a geldiysem samimiyetin diliyle konuştum, gönül diliyle konuştum. Çünkü ben Diyarbakır’da sadece Diyarbakırlı kardeşlerimin huzurunda konuşmuyorum. Ben Diyarbakır’da Şücaaddin Hazretleri’nin Maliki Ejder Hazretlerinin, Abdurrahman Hazretleri’nin onlar gibi Diyarbakır’da kabri bulunan 41 sahabe-i kiramın huzurunda konuşuyorum. Ben Diyarbakır’ın fatihi Halid Bin Velid hazretlerinin huzurunda konuşuyorum. Burada Mekke’den, Medine’den, Kudüs’ten sonra İslam dünyasının en önemli merkezlerinden biri olan Diyarbakır’da olmanın, Diyarbekir’de olmanın heyecanı ile hassasiyeti ile konuşuyorum.

“DEVLETİN DİLİNE BAŞVURMADAN KONUŞUYORUM”

Bugün ben buraya sizin bir kardeşiniz olarak geldim ve konuşuyorum. Siyasetin, devletin, iktidarın diline başvurmadan sadece ve sadece bir kardeşiniz olarak konuşuyorum. Bizim aracılara, araçlara ihtiyacımız yok. Biz birbirimizle medya üzerinden iletişim kuranlardan değiliz. Biz birbiriyle siyaset diliyle iletişim kuranlardan değiliz. Biz propaganda, dedikodu ile birbiriyle anlaşanlardan değiliz. Bizim iletişimimiz uzaktan kumanda ile talimatlarla belirlenmiyor. Biz birbirimizi Allah için seviyoruz. Gönülden seviyoruz. Türkçe’de konuşsak, Kürtçe’de konuşsak, Zazaca’da konuşsak biz aynı toprakların dilini konuşuyoruz, birbirimize gönül diliyle muhabbet ediyor, kalp diliyle iletişim kuruyoruz.

“DİYARBAKIR’LA BİZİM ARAMIZA KİMSE GİREMEZ”

Birileri çıkmış ‘Başbakan Amed’e gelemez’ diyor. Çıkmış ‘Kürtler sokağa çıkmasın’ diyor. Bu ne demek yahu! Sen kimsin, kim oluyorsun? Kusura bakmasınlar ben buraya kardeşlerimle kucaklaşmaya geldim. Ben buraya milletimle aracısız kucaklaşmaya geldim. Ben simsarlarla değil aracısız kardeşlerimle konuşmaya geldim. Dün çıkmış diyor ki bir tanesi, ‘Ak Parti’nin kongresine kimse gitmesin’… Yahu siz burada yapılacak olan demokratik bir kongreden neden bu kadar çok korkuyorsunuz. Hani siz özgürlükten yanaydınız, niye bu kadar korkuyorsunuz? Siz fikirden, düşünceden neden bu kadar korkuyorsunuz?

“BUNLARIN SÖYLEYECEK SÖZÜ YOK”

Bunlar onun için şiddeti özendiriyor. Bunlar kendileri üretmez, kendileri ortaya bir şey koymaz. Üreteni engellemeye, tehdide çalışırlar. Bunlar şu anda hedef olarak sadece Ak Parti’yi görüyorlar. Çünkü Ak Parti çözüyor, çözüm üretiyor. Çözüm ürettiği için var güçleriyle Ak Parti’ye saldırıyorlar. Ak Parti’nin genel başkanı Başbakan gönül diliyle konuştuğu için bunlar milletimle başbakanın kucaklaşmasını önlemeye çalışıyor. Bizim aramızda aracılar olmayacak. Bize birbirimizden haber getirenlere değil, biz birbirimize inanacağız.

“MİNARELERİMİZ AYNI GÖĞE YÜKSELİYOR”

Biz hep birlikte ne kadar Fatih Sultan Mehmet’in yol arkadaşıysak işte o kadar Selahattin Eyyubi’nin, Halid Bin Velid’in de yol arkadaşlarıyız. Ben yasak koyanların yol arkadaşlarının kimler olduğunu bilmiyorum. Ulu Cami’nin, Hz. Süleyman Cami’nin minareleri hangi gökyüzüne yükseliyorsa Fatih’in, Süleymaniye’nin, Sultanahmet’in minareleri aynı göğe yükseliyor.

“1 YIL ÖNCE NEREDEYSEM BURADA AYNI YERDEYİM”

Bu kardeşiniz bu yola Kasımpaşa’dan çıktı. Diyarbakır’da Benüsen ne ise, İstanbul’da Kasımpaşa işte odur. Ben ne kadar Kasımpaşa’nın evladıysam o kadar Benüsen’in evladıyım. Ben ne kadar İstanbullu ne kadar Rizeli isem o kadar Diyarbakır’lıyım, Batmanlıyım, Siirtli’yim Şırnaklı’yım… 14 Ağustos 2009 neredeysem bir yıl önce geldiğim 1 Haziran 2011’de Diyarbakır’da neredeysem bugün de aynı yerdeyim.

“KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE ENGELLERLE KARŞILAŞTIK”

Selahaddin’in son serveti bir kefenle dünyadan gitti. Şarkın, doğunun büyük sultanı dünyadan sadece bir kefenle göçtü gitti. Böyle mübarek insanların, Kudüs yoluna başkoymuş olanların takipçisiyiz. Biz bu hassasiyetle, bu mirasla, bu büyük emanetle bu mübarek yolda yürüyoruz. Bizim için söz senettir. Biz parti programımızda ne dediysek, 2005’de Diyarbakır’da ne dediysek aynen birebir arkasındayız. 9, 5 yıldır Kürt meselesini, terör meselesini çözmek için hangi adımı attıysak çok ama çok büyük engellerle karşılaştık. Bu engellerin büyük bir kısmını sizler bizzat gördünüz.

“PARTİMİZ KAPATILIYOR DİYE ŞİKAYET ETMESİNLER!”

Bizim rabbimiz ve halkımızdan başka kimseye verilecek hesabımız yoktur. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımın, kardeşlerimin hakkını savunduğunu iddia eden bir parti var. Anayasa paketini hazırlarken Meclis’te sürekli oylamalardan kaçtı. Her zaman dediler ki, ‘partiler devamlı kapatılıyor’ Biz de partilerin kapatılmasını engelleyecek bir madde de koyduk oraya. O maddede bile bu parti Meclis’i terk etti gitti. Halbuki Meclis’i terketmeseydiler şu anda Türkiye’ye partilerin kapatılması mümkün olmayacaktı. Hala sıkılmadan diyorlar ki, ‘Bizim partimiz kapatılacakmış’. Sen zaten partinin kapatılmasını engelleyecek meclisi terk edenlerden birisi değil misin? Maalesef bizim içimizden birkaç kişi çıktı ve Anayasa maddesine maalesef o maddeyi koyamadık.

“TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNDEN RAHATSIZ OLAN ÜLKELER VAR”

CHP’nin BDP’den farkı var mı? Terör örgütünün bu mesele çözülmesin diyerek şiddeti nasıl tırmandırdığını ne boyutlara yükselttiğini en yakından benim Diyarbakırlı kardeşlerim biliyor. Neden Ak Parti teşkilatlarına saldırılar. Bir de sizin haberdar olmadıklarınız var. Bu kanlı meselenin içinde sadece terör örgütü yok. Bu meselenin içinde kandan siyaset devşirenler var. Türkiye’nin büyümesini istemeyen ülkeler var.

“BİZ TÜRKİYE’NİN PARTİSİYİZ”

Biz 81 ilden oy aldık. 78 vilayetten biz milletvekili çıkardık. 12 Haziran’da 7 coğrafi bölgenin 7’sinde Ak Parti birinci parti oldu, siz bu partinin mensuplarısınız. Siz birliğin, beraberliğin, bütünleşmenin temsilcisisiniz. Sizin kitabınızda ayrılık ve bölücülük yok. Bizden Türkler’den, Kürtler’den, Lazlar’dan, Çerkezler’den, Romanlar’dan hepsinden oy aldık. Ak Parti’nin başarı haritasında Türkiye haritasının tamamı var. Türkiye’nin tamamında var olamayan hiçbir hareket başarılı olamaz. Ülkenin meselelerini çözemez. Hizipçilik, örgütçülük, ırkçılık, mezhepçilik, bölgecilik yapan hiçbir hareket başarılı olamaz. Şiddetten, terörden medet umanlar milletin güvenini kazanamazla.

“ALLAH’TAN BAŞKA ZAFER SAHİBİ YOKTUR!”

Etnik milliyetçilik yapanlar benim Kürt kardeşlerimi temsil edemezler. Bir şey karıştırılıyor. Türkiye’de terör sorunu, PKK sorunu vardır. Kürt kökenli kardeşlerimin nezdinde birinci parti Ak Parti’dir. Biz kardeşlerimizi sevyioruz, kardeşlerimiz de bizleri seviyor. Biz bu emanetin sorumluluğunu hakkıyla yerine getirdik. Biz omuzumuzdaki emanetin farkındayız. Biz bu dünyadan bir tek kefenle göçüp gideceğimizi biliyor, onun için her daim kendimize yani Endülüs’te olduğu gibi ‘La galibe illallah’ yani Allah’tan başka zafer zahibi yoktur.

“KÜRTÇE TV KURARKEN DUDAK BÜKTÜLER”

Biz demokratikleşme mücadelesinde hak ve özgürlükleri geliştirme mücadelesinde hep yalnız kaldık, hep kösteklendik, engellendik. Sadece Kürtlük üzerinden siyaset yapanlar, biz Kürt kardeşim için Kürtçe televizyon kurarken, 24 saat Kürtçe yayına geçerken, onlar dudak büktüler. Yapamazlar dediler. Üniversitede Kürtçe dersler kurarken alay ettiler. Biz yüzyıldır hayal olarak gösterilen alanlarda tarihi adımlar atılırken ya yok saydılar, ya küçümsediler ya da engellemek için ellerinden geleni yaptılar.

“ANNELER EVLATLARIYLA KÜRTÇE KONUŞABİLİYOR”

Biz çetelerle, karanlık odaklarla mücadele ederken tribünden seyrettiler, hatta bizi taşlamaktan geri durmadılar. Anneler evlatlarıyla cezaevlerinde Kürtçe konuşamazken yayınladığım genelgeyle onun önünü açan ben oldum. Bugüne kadar gelenler bunu niye yapmadı. Hani siz Kürtler’i düşünüyordunuz. Hangi hayırlı adımı attınız, hangi hayırlı adıma yardımcı oldunuz. Cumhuriyet tarihinde Kürt meselesinde en büyük kazanımları Ak Parti hayata geçirmiştir. Terör şebekelerine, ırkçılara, darbecilere rağmen yapmıştır.

“BÜTÜN SORUNLARI TEK TEK ÇÖZÜYORUZ”

Biz Ak Parti olarak birçok eksiğin farkındayız. Kürt kardeşimin, Türk kardeşimin, Arnavut’un, Laz’ın Roman’ın kendine göre sorunu var. Bunları tek tek çözüyoruz. Bu sorunları asla inkar etmedik. Bütün sorunları çözdüğümüz iddiasında değiliz.

“ONLAR YOLLARI YAKTILAR BİZ DUBLE YOL YAPTIK”

Ayrım yapamayız, bizi kıskandılar. Bizi tehdit ettiler, yılmadan hizmete devam ettik. Biz engellere takılmadan, düşmeden yatırımlara devam ettik. Ah benim Diyarbakırlı kardeşim ah! Bu terör örgütü avanesi yatırımlarımızı yaparken müteahhit firmaların iş makinalarını yaptılar. Biz yenilerini getirdik, onlar tahrip ettiler, biz daha iyilerini yaptılar. Onlar hastaneye karşı çıktı, biz daha fazla hastane yaptık. Onlar okullara karşı çıktı, biz daha fazla dershane, yurt yaptık. Onlar yolları yıktılar biz duble yol yaptık, inadına havaalanı yaptık. şırnak Havaalanı açılış törenini engellemeye kalktılar. Siz oraya uçağın gelmesini ne için istemiyorsunuz? Şimdi Diyarbakır Havaalanı’nı inşallah çok daha modern hale getiriyoruz. Yapılacak yeni pisti, terminal binalarıyla modern bir Diyarbakır Havaalanı’nı farklı bir inşa ile Diyarbakırlı kardeşlerime hazırlayıp sunacağız.

“TERÖR ÖRGÜTÜ VE BDP BÖLGENİN CHP’Sİ OLMAK İSTİYOR”

Birileri artık biz Başbakandan müjde beklemiyoruz diyorlar. Ben zaten size müjde vermek için gelmiyorum, ben Diyarbakır’daki kardeşlerime müjde vermek için geliyorum. Biz sipariş üzerine iş yapmayız, görevimizin görevi neyse onu yapıyoruz. Onlar çözümü engellemek için şiddete başvurdular, biz daha fazla demokratikleşme reformu yaptık. Onların yasakladığını biz özgürlüğe kavuşturduk. Terör örgütü ve uzantısı malum parti BDP bölgenin CHP’si olmak istiyor.
“TALEP ETTİLER ‘GELSİNLER’ DEDİM”

CHP benden randevu talep etti. Arkadaşlarıma ‘verin randevuyu’ dedim. Gelsinler görüşelim. Biz sizin kapınızı çaldığınızda neredeydiniz? Biz bugün de bu meselenin çözümü için ortak hareket etmekten kaçınmayız. CHP’nin Genel Başkanı önce gitsin Güneydoğu illerin hangileri olduğunu öğrensin. Mersin’in nerede olduğunu öğrensin. Hz. Ali’den, büyük İslam düşünürü diyenle ne çözülür, sorarım sizlere? Dicle ile Fırat nasıl birbirine akıyorsa anaların gözyaşları bizim yüreğimize bizim ciğerimize akıyor.

“HAYAL EDİLENLER 10 YIL SONRA GERÇEK OLACAK”

Her şeyi çözdük iddiasında değiliz. Ama 9 yıl boyunca pek çok sorunu beraber çözdük. Yine birlikte çözmeye devam edeceğiz. 10 yıl önce hayal olanlar bugün gerçeğe dönüştü. Bugün hayal gibi görünenler Allah’ın izniyle 10 yıl sonra gerçeğe dönüşecek. Bu çözüm mücadelesinde biz varız. Zihinlerinize ipotek konulmasına asla izin vermeyin. İstismarcı siyasetçilere asla prim vermeyin. Dağdaki teşvik eden, dağa çıkmayı teşvik eden, gençlerin kanı üzerinden istismar siyaseti yapanların propagandası yapanlara aldanmayın. Kürt kökenli kardeşlerimin üzerinden operasyon yapmaya çalışanlara lütfen aldanmayın, inanmayın.

“EN BÜYÜK TEŞVİĞİ BU BÖLGEYE VERDİK”

Türkiye’nin artık kaybetmeye tahammülü yok. Benim Kürt kardeşimin kaybetmeye tahammülü yok. Güneydoğu’da işsizlik fazla değil mi? Bakın girişimci gelmiyor, neden? Terör var da onun için. Adam korkuyor, ben burada yatırım yaparsam, yatırımlarım yakılırsa, bombardıman edilirse benim halim ne olur, diye düşünüyor. Biz en büyük teşviği bu bölgeye verdik. Bir tek geri atmadan sürekli ileri gidecek, sizlerle birlikte Allah’ın izniyle çok daha güzel günler göreceğiz. Bugün Diyarbakır’da tüm Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir müjdeyi açıklayacağım.

“ÜÇÜNCÜ PAKETTEN BAŞLIKLAR”

Üçüncü paketi hazırladık. Üçüncü paketin içeriği basında yer aldı. Basın yayın özgürlüğünü daha da güçlendiriyoruz. Basın cezalarında erteleme yolunun önünü açıyoruz. Basit terör suçlarına karışanlar için bazı reformlar getiriyoruz. Rüşvetle mücadeleyi yoğunlaştırıyor, bıçak parası gibi ameliyatlar için para isteyenlere ağır cezalar getiriyoruz.

“İŞKENCEDE ZAMAN AŞIMI OLMAYACAK”

Dördüncü adalet paketinin çalışmalarına başladık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye hakkında verdiği ihlal kararlarını tek tek inceledik. Dördüncü pakette bu ihlalleri ortadan kaldıracak önemli demokratik adımları atıyoruz. İşkenceye sıfır tölerans gösteriyorduk. Şimdi işkence ve kötü muamelenin önlenmesi için etkin mücadeleyi başlatıyoruz. İşkencede zaman aşımını ortadan kaldıracağız. Sanık haklarını güçlendireceğiz. Mahkemede savunmanın haklarını arttırıyoruz. İddia makamı ile savunma arasında bir eşitlik getiriyoruz. Düşünce ve vicdan özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırıyoruz. İfade ve basın özgürlüğünü çok daha ileri standartlara kavuşturuyoruz.

“BİZ CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDA DİYORUZ”

Gelelim kürtaj meselesine. Bir vücutta cenin öldürme hakkına kimse sahip değildir. İki farklı yaklaşım var. Birtakım feminist kesim benim vücuduma karışamazsınız deniliyor. Bu tür olaylar insan sağlığını tehdit eden olaylardır. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu kesim aynı zamanda annelik makamını da kabul etmeyen kesimdir. Ne diyorlar biliyor musunuz? Ne demek anne, niye kadın demiyorsunuz da anne veya ana diyorsunuz, diyor. Bu kesimin mantığı bu. Biz anne diyoruz, annenin ayakları öpülür diyoruz. Biz bu değerlerden geliyoruz. Bizim dinimizde cennet annelerin ayakları altındadır, babaların değil. Biz annenin kıymetini bilen ve onu bildirmeye çalışan bir anlayışın mensuplarıyız. Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Biz bu anlayışla çalışıyoruz. Sen yine bildiğini oku, ama biz bunu aynen bu şekilde yapmaya devam edeceğiz.

“SEZARYAN OLAYI NÜFUSU DONDURMAYA YÖNELİKTİR”

Diyorlar ki, parti programında bu yoktu, nereden çıktı? Siyaset her zaman güncellemesi gereken bir şeydir. Sezaryan olayı bu nüfusu dondurma olayıdır. Dert nedir biliyor musunuz? Dert mani, mani… Daha rahat doğum yapılıyormuş, hayır. Oralarda iyi para götürülüyor. Şu anda özel hastanelerde yüzde 90’a kadar sezaryanla doğum var. Türkiye ortalaması yüzde 50. Devlet hastaneleriyle baktığımızda yüzde 50. Kimi uyutuyorsunuz yahu! Ben aynı şekilde nüfusumuzun güçlü olması, artması ile ürken değil, çekinen değilim. Bu milletin nüfusu artmalı. Genç, dinamik nüfusa sahip olmalıyız. Ekonominin en önemli gücü insandır.

“KÜRTAJ OYUNUNU BOZACAĞIZ”

Son zamanlardaki başlık, kürtaj ve sezaryen olayı. Burada iki yaklaşım tarzı var. Diyorlar ki, bu vücut benimdir, tercih hakkımı kullanırım. Bunun daha çok feminist kesim propagandasını yapıyor. Bunun yanında yaşam hakkı var. Biz yaşam hakkından hareket ediyoruz. Bir vücutta cenin öldürüldüğünde ha yaşam halinde öldürülen ha orada. Bizim için aynıdır. Bunu öldürme hakkına kimse sahip değil. Bu tür olaylar insan sağlığını tehdit eden yollardır, bu oyunu da bozacağız. Niye kadın demiyorsunuz da anne diyorsunuz? Bu kesimin mantığı bu. Evet biz anne diyoruz. Annenin ayaklarının altı öpülür. Gerekli adımı atacağız. Sezaryen olayı bu ülkede nüfusu dondurmaya yönelik bir adımdır. Sezaryenle doğum yaptık, bir-iki çocuk olabiliyor. Böyle bir yaklaşım tarzı. Dert başka, dert money. Daha rahat doğum yapıyormuş, hayır. Oralarda daha iy ipara götürüyorlar bundan. Biz bunun çalışmasını yaptık. Özel hastanede yüzde 90’a kadar sezaryenla doğum var. Türkiye ortalaması yüzde 50. Biz bu adımı da atacağız. ”

“KAPI KAPI DOLAŞMAYA HAZIR MIYIZ?”

Benim teşkilatımdan, sizlerden bir ricam var. Diyarbakır il teşkilatı sadece Diyarbakır değil çevresine örnek teşkil ediyor. Siz ne kadar çalışır, bu yola yüreğinizi koyarsanız, bilin ki çevre iller o derece güçlenir ve başarılır. Öncelikle hakkımızda yürütülen kampanyaları boşa çıkarmak için çok çalışacağız. Kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız, kardeşlik düşmanlarına asla fırsat vermemeye hazır mıyız. İnşallah yarın da Şanlıurfa il teşkilatımızın kongresini yapacağız.

“DİYARBAKIR’A 10 BİN KİŞİLİK CAMİ”

İnşallah Diyarbakırımıza dev bir stad yapacağız. Diyarbakır’da en az 10 bin kişilik bir cami yapacağız, bunun adımını atacağız. Çünkü size bunlar yakışır. İnşallah Dicle’yi de en güzel şekliyle gösterdiğimiz projeyle hayata geçireceğiz.

MEHMET ALİ ARSLAN Haber

news haberler DÜNYA MEDYASI